“Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.” (Enfal/45, Ahzab/41, Cuma/10) ayetleri, müminlerin devamlı zikir yapmaları gerektiğini bildiriyor. Bu zikirlerin sabah-akşam her vakte yayılması emrediliyor. Allahu Tealâ, kendisini çokça zikreden erkeklere ve kadınlara mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırladığını da müjdeliyor. (Ahzab/35)
Dua ibadetin özü, zikir ise kalbin ışığı ve süsüdür. Dua kulluğun temeli, zikir ise hedefidir. Dua her an Yüce Yaratıcı’ya muhtaç bir kul olduğunu anlayıp O’na yalvarmak, zikir ise kalbi Rabbi’ne bağlayıp O’nu muhabbet ve saygıyla anmaktır.
İslâm alimleri, Allah’ı çokça zikreden kimselerden olmak için önce beş vakit namazın hakkıyla kılınması gerektiğini söylemişledir. Büyük müfessir İbni Abbas R.A., bu sınıfa girenlerin ve büyük mükâfatı elde edenlerin namazların peşinden sabah-akşam Allahu Tealâ’yı zikrettiklerini; yatarken, kalkarken, evine girip çıkarken, günlük işlerine başlarken bir çeşit zikir yaptıklarını belirtmiştir.
Bütün hal ve hayatıyla Yüce Allah’ı zikreden Hz. Rasulullah A.S. Efendimiz, bu konuda ümmetine en güzel örnek olmuş ve erkek-kadın herkesin yapabileceği bir zikir usulü öğretmiştir.
Bir hayırlı işin başında veya sonunda, bir acı veya tatlı olay karşısında okunan bu zikirler o işin sünnetidir, edebidir.
Bu zikir ve dualar günlük ders olarak yapılan zikirler gibi değildir. Herkes aşağıda vereceğimiz bu zikirleri abdestli veya abdestsiz her durumda yapabilir. İbadetlere mani haller de onları yapmaya engel değildir. Bu zikirler otururken, yatarken, yerken, içerken, çalışırken, yürürken her hal ve şartlarda yapılabilecek zikirlerdir. Bir mümin bu zikir ve duaları alışkanlık haline getirmelidir. Bu zikir ve dualara devam edilirse, dil zikre alışmış olur. Zamanla kalp de dile katılır, bütün vücut zikre ortak olur.
İnsanın kalbiyle devamlı zikir halini elde etmesi oldukça zordur. Fakat günlük işlerin önünde ve sonunda yapacağı zikirlerle kalbini uyanık tutmaya ve bir şekilde zikir içinde olmaya çalışmalıdır. Dili zikre alışan müminin -inşaallah- ölümü zikir üzere olur.
Bu edep ve zikirleri yapmak için bir manevi rehberden izin almaya da gerek yoktur. Mürşid tavsiyesi ile yapılan günlük derslere tasavvufta “vird” denir. Vird ilaca benzer; bunlar ise tabii gıda hükmündedir. İlacı doktor tespit etmelidir, ancak tabii gıdasını almakta herkes serbesttir. Bu zikirler her mezhep ve meşrebin ortak amelidir, herkes yapabilir. Bu dua ve zikirler dille kendi duyacağı bir sesle yapılır.
Her İş, Dua ve Zikir Fırsatıdır
Dinimizde günlük hayatımızdaki her işle ilgili bir zikir çeşidi öğretilmiştir. İslâm aleminde bu zikir ve duaları toplayan müstakil eserler yazılmıştır. İmam Nevevî Rh.A.’in “el-Ezkâr” isimli eseriyle, İbnu’s-Sinni Rh.A.’in “Kitabu Ameli’l-Yevm ve’l-Leyl” adlı eseri bunların en meşhur olanlarıdır. Ayrıca bütün hadis kitaplarında günlük amellerle ilgili bu dua ve zikirleri içeren bölümler mevcuttur. Biz bunlar içinden bir seçme yaparak günlük olarak en fazla karşılaştığımız iş veya olaylarla ilgili zikirleri ve duaları vermeye çalışacağız. Ezberlenmesi kolay olsun diye mümkün olduğu kadar kısa olanlarını tercih edeceğiz. Bunların hepsi Allah’ın habibi Hz. Muhammed A.S. Efendimiz tarafından bize tavsiye edilmiş zikir ve dualardır. Her birisinin ayrı bir faydası ve fazileti vardır.
Her okuyucunun faydalanabilmesi için, biz burada sadece Türkçe okunuşunu yazmayı tercih ediyoruz. Bu zikirler namaz içinde okunmadığı için, Türkçedeki harflerin farklılığından kaynaklanan bazı noksanlıkların fazla bir zararı olmaz. Ancak isteyenler ismi geçen kitaplara bakarak bu zikirleri Arapça metninden öğrenebilirler. Özellikle el-Ezkâr, et-Tac ve Riyazü’s-Salihin tercümelerinden faydalanılabilir.
Görüleceği üzere dua ve zikirler çoktur. Hepsinin ortak manası kulun acizliğini anlayıp Allah’a sığınmasıdır. İnsan Yüce Rabbi’ne her dilde dua edebilir. Her kalp istediği gibi ilâhî huzura derdini açabilir. Bunun yolu açıktır. Ancak Kur’an ve hadiste öğretilen dualar ve zikirler tercih edilmelidir. Bunlar ihlâsla söylendiğinde ilâhî huzurda daha çabuk kabul görür. Arapça duaların Türkçe mealleri ile de dua edilebilir.
Mümin için en kısa zikir “bismillah”, en özlü dua “elhamdülillah”dır. Yapılması mubah ve hayırlı olan her işin başında bismillah denir. Ulaşılan her nimet ve başarının sonunda da elhamdülillah söylenir. Zor bir işe girerken “lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah”, bir sıkıntıya düşünce “hasbiyellah”, bir kusur işledikten sonra “estağfirullah” zikirleri erkek-kadın hiçbir müminin dilinden düşürmeyeceği zikirlerdir. En zor durumda dahi bunları terk etmemeli, aksine daha sıkı sarılmalıdır.
Besmelesiz işten hayır gelmez, şükredilmeyen nimet ne kadar çok olsa da yüz güldürmez. Yüce Allah’ı sevenler ise O’nun zikrinden usanmaz.
Ev İçinde Yapılacak Zikirler ve Dualar
Uykuya yatarken
Mümkünse yüz kıbleye doğru gelecek şekilde sağ tarafa yatılır. Şu dualar okunur:
Bismikellahümme emûtu ve ehyâ.
(Allahım! Senin isminle ölür ve dirilirim.)
Rabbi gınî azâbeke yevme teb’asü ibâdek.
(Rabbim! Kullarını dirilttiğin günde beni azabından koru.)
İbadete mani halleri olmayanlar, abdestsiz olsalar bile yatarken birer defa Fatiha, Ayate’l-Kürsi, Kâfirun suresini, ayrıca üçer defa İhlâs, Felâk ve Nas surelerini okuyabilirler. Bunları okumak sünnettir ve kötü ölüm dahil o gece başa gelebilecek bir çok felaket için bir emniyettir. Uykusunda korkan veya başka bir korku sebebiyle uyuyamayan kimselerin Kureyş Suresi’ni okuması, korku ve endişesini giderir.
Cin, şeytan, karanlık, yalnızlık gibi her türlü korku için okunacak çok etkili dualardan biri de şudur:
Eûzü bi kelimâtillahi’t-tâmmeti min gadabihî ve ikâbihî ve min şerri ibâdihî ve min hemezâti’ş-şeyâtîni ve en yehdurûn.
(Allah’ın gazabından, azabından, kullarının kötülüğünden, şeytanların vesveselerinden ve bana yakın olup zarar vermelerinden, Allah’ın mübarek ve mükemmel kelimelerine sığınırım.)
Uyanınca
Elhamdü lillâhillezî ehyânâ ba’de mâ emâtenâ ve ileyhi’n-nuşûr.
(Bizi uykuyla bir nevi öldürdükten sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Sonuçta dönüşümüz O’nadır.)
Tuvalete girerken
Allahümme innî eûzü bike mine’l-hubsi ve’l-habâis mine’ş-şeytan ve cünûdih.
(Allahım! Pis olan şeylerden ve kötü varlıklardan, şeytan ve askerlerinden sana sığınırım.)
Bu dua tuvaletin kapısının dışında yapılır. Dua bitince önce sol ayakla içeri girilir.
Tuvaletten çıkınca
Elhamdü lillâhillezî ezhebe annî mâ yü’zinî ve ebkâ mâ yenfeunî. Gufrânek.
(Bana eziyet ve zarar veren şeyleri benden giderip faydalı gıdaları içimde bırakan Allah’a hamd olsun. Ey Rabbim, beni affet.)
Tuvaletten önce sağ ayakla çıkılır.
Bir şey yer veya içerken
Bismillahirrahmanirrahim.
(Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismiyle başlarım.)
Rahman, Yüce Allah’ın bir sıfatıdır. Tecellisi bütün varlıkları kapsar. Dünyada yarattığı bütün varlıklara acıyan, nimet ve rızık veren, onları koruyan manasındadır.
Rahim, tecellisi özel bir sıfattır. Sevdiklerine özel nimetler veren, ahirette müminlere acıyan, onları azaptan koruyan, çok şefkatli ve çok merhametli olan manasındadır.
Yeme ve içmeden sonra
Elhamdü lillâhillezî etamenâ ve sekânâ ve-cealenâ mine’l-müslimîn.
(Bize nimetlerini yediren, içiren ve bizi müslümanlardan yapan Allah’a hamd olsun.)
Abdestten sonra
Eşhedü enlâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve-rasulüh. Allahümme’calnî mine’t-tevvâbîn ve’calnî mine’l-mütetahhirîn.
(Şahitlik ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed O’nun kulu ve peygamberidir. Allahım! Beni çokça tevbe edenlerden ve güzelce temizlenenlerden eyle.)
Yeni alınan bir elbiseyi giyerken
Elhamdü lillâhillezî kesânî hâze’s-sevbe ve rezakanîhi min gayri havlin minnî velâ kuvvetin.
(Esasen benim hiçbir kuvvet ve desteğim olmadan bu elbiseyi bana giydiren ve onu bana nasip eden Allah’a hamd olsun.)
Evden çıkıp işe veya bir yere giderken
Bismillâhi âmentü billahi ve tesamtü billâhi tevekkeltü alellah. Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh.
(Allah’ın ismiyle çıkarım. Ben Allah’a iman ettim, O’na dayandım, işlerimin sonunu O’na havale ettim. Allah’tan başka hiçbir gerçek kuvvet sahibi yoktur.)
Eve girerken
Allahümme innî es’elüke hayre’l-mevlici ve hayre’l-mahrec. Bismillâhi velecnâ ve bismillâhi haracnâ ve alellahi rabbinâ tevekkelnâ.
(Allahım! Senden hayırlı bir giriş ve hayırlı bir çıkış isterim. Biz Allah’ın ismiyle girer, Allah’ın ismiyle çıkarız. Her işimizde Rabbimiz Allah’a güvenir dayanırız.)
Eve girince, çocuk da olsa evdekilere selam verilir. Eğer evde hiç kimse yoksa, meleklerin varlığı düşünülerek şu şekilde selam verilir:
Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhi’s-sâlihîn.
(Bize ve Allah’ın salih kullarına selam olsun.)
Ev Dışındaki Zikir ve Dualar
Camiye girerken
Bismillah. Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed. Allahümmeğfirlî veftah li ebvâbe rahmetik.
(Allah’ın ismiyle girerim. Allahım! Efendimiz Muhammed’e salat ve selam et. Allahım beni affet. Benim için rahmet kapılarını aç.)
Camiden çıkarken
Bismillah. Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed. Allahümmeğfirlî veftah li ebvâbe fadlik.
(Allah’ın ismiyle çıkarım. Allahım! Efendimiz Muhammed’e salat ve selam et. Allahım beni affet. Benim için ihsan ve lütuf kapılarını aç.)
Ezandan sonra
Allahümme rabbenâ ve rabbe hâzihi’d-daveti’t-tâmmeti ve’s-salâti’l-kâime. Âti seyyidenâ Muhammedeni’l-vesilete ve’l-fadîle. Veb’ashü makâmen mahmuden ellezî vaadteh. İnneke lâ tuhlifü’l-mîâd.
(Ey Rabbimiz! Ey şu okunan davetin ve kılınan namazın Rabbi Allahım! Efendimiz Muhammed’e ahirette vesileyi ve büyük fazileti ver. O’nu kendisine vaadettiğin Makam-ı Mahmud’a yükselt. Hiç şüphesiz sen verdiğin sözden dönmezsin.)
Bir ölüm haberi duyunca
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.
(Bizler Allah içiniz ve şüphesiz O’na döneceğiz.)
Bir işe başlarken
Bismillah. Rabbi yessir velâ tuassir. Rabbi temmim bi’l-hayr.
(Allah’ın adıyla başlarım. Rabbim, bu işi bana kolaylaştır, zorlaştırma. Rabbim, bu işi hayırla tamamlamayı nasip et.)
Bir araca binerken
Elhamdülillah. Sübhânellezî sahhara lenâ hazâ ve mâ künnâ lehû mukrinîn. Ve innâ ilâ Rabbinâ lemünkalibûn.
(Allah’a hamd olsun. Bu vasıtayı bizim emrimize veren Allah’ı tesbih eder, yüceltirim. O bunu yaratmasa biz ona sahip olamazdık. Şüphesiz bizler Rabbimiz’e döneceğiz.)
Çarşı ve pazarda
Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yumîtu ve hüve hayyün lâ yemût. Bi yedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr.
(Allah’tan başka ilâh yoktur, O tektir, ortağı yoktur. Bütün mülk O’nundur, bütün hamdler O’na layıktır. O öldürür ve diriltir, O diridir, hiç ölmez. İyilikler O’nun elindedir, O’nun her şeye gücü yeter.)
Ağır ve amansız bir hastalığa yakalanınca
Allahümme ahyinî mâ kâneti’l-hayâtü hayran lî. Ve teveffenî izâ kâneti’l-vefâtü hayran lî.
(Allahım! Hayatta kalmak benim için daha hayırlı olduğu sürece beni yaşat. Ölüm benim için daha hayırlı olduğu zaman ise canımı al!)
Yıldırım veya deprem anında
Allahümme lâ tektülnâ bi gadabike velâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlik.
(Allahım, bizi gazabınla öldürme. Azabınla helâk etme! Bunlardan önce bize afiyet ver.)
Borç sıkıntısına veya ruhi bunalıma düşünce
Allahümme innî eûzü bike mine’l-hemmi ve’l-hazeni ve eûzü bike mine’l-aczi ve’l-keseli ve eûzü bike mine’l-cübni ve’l-buhli ve eûzü bike min galebeti’t-deyni ve kahri’r-ricâl.
(Allahım! Derin üzüntü ve kederden, acizlik ve tembellikten, korkaklık ve cimrilikten, ağır borç içinde ve insanların kahrı altında ezilmekten sana sığınırım.)
Bu dua sabah ve akşam okumaya devam edilmelidir.
Dilaver selvi