Ayağa Kalkmak ve El Öpmek

Ayağa Kalkmak ve El Öpmek

Anne-babaya, âlime, mürşide, salih insanlara ve adil idarecilere, hürmet edip ayağa kalkmak müstehaptır. Özellikle irşad halkasına girilen kâmil mürşide son derece hürmet göstermelidir. Aslında hürmet edilen şahıs değil, ondaki takvadır; gönül verilen et-kemik değil manadır. Bütün bunların sahibi Yüce Mevla’dır. Cenâb-ı Hakk kimi takva ile şereflendirmiş, kendisine izzet vermiş ve muhabbet elbisesini giydirmiş ise o, kâmil bir insandır. Kâmil insan, tam hürriyetine kavuşmuş gerçek bir sultandır. Ondaki bu muhabbet insanın kalbini çekmekte; ilahi heybet, herkesin boynunu bükmektedir. Bu hal, veliliğin işaretidir; ona karşı gösterilen hürmet de müminliğin alametidir; kesinlikle zillet değildir. Kamil mürşidler, Rabbanî âlimler Cenâb-ı Hakk’ın askerleridir; O’nun dininin hizmetçisi, davetinin tebliğcisidir. Onlar Allah’ın büyük emanetini taşımaktadır. Onları sevmeyenin ve kendilerine hürmet göstermeyenin halini Yüce Peygamberimiz’den (s.a.v) dinle:

“Kim, dünyada Allah’ın adına hüküm icra eden sultana (kulları Allah’a sevk eden imama) ikram ve hürmet ederse Allah da kıyamet günü ona ikram eder. Kim dünyada, Allah adına hüküm icra eden sultanı, hafife alıp küçültürse Allah da kıyamet günü onu alçaltıp rezil eder”[1]

“Allah’ın ahkâmını ayakta tutan sultana (imama) kötü söz söylemeyin; şüphesiz onlar, yeryüzünde Allah’ın gölgesidir (O’nu temsil etmektedir).“[2]

„Büyüğümüzü (hürmet ve edeble) yüceltmeyen, küçüğümüze merhamet göstermeyen, âlimimizin hakkını bilmeyen bizden değildir.”[3]


[1] Tirmizi, Fiten, 47; (Had. No:2224. Hadisi son kısmı), Tamamı için bkz: Ahmed, Müsned, V, 42, 49

[2] Beyhakî, Şuabu’l-İman, No: 7372; Suyûti, ed-Dürrü’l-Mensûr, II, 579

[3] Ahmed, Müsned, V, 323; hakim, Müstedrek, 1, 132